12 Ekim 2008

Avrupa'dan Futbol

Milli maçlar nedeniyle Avrupa'daki liglere bir hafta ara verildi. Özellikle 5 büyük ligde, ilk 6-7 hafta itibariyle büyük sürprizler var. Düşme hattında olan 'güçlü' takımlar, İlk 10 içinde kendine yer bulamayan şampiyonluk adayları, İkinci ligden gelip ilk 5'e girenler gırla gidiyor. Bu ilginç sıralamalara bir göz atalım:

İngiltere'den başlayalım. 7. haftası oynanan Premier Lig'de tabloya ilk göz atıldığında, ilk gözümüze tçarpan 3. sıradaki Hull City. Neredeyse tüm otoriteler tarafından lig başlamadan düşürülen Hull, bu noktaya bileğinin hakkıyla geldi diyebiliriz. Özellikle son iki hafta deplasmanda aldığı Tottenham ve Arsenal galibiyetleri, tüm futbolseverleri şoke etmişti. Tutturduğu iyi forma rağmen, Hull City oynadığı futbolla insanlara "Kesin ligde kalır." dedirtemedi.
Muhteşem 4'lü Chelsea, Liverpool, Arsenal ve Manchester United kendilerine tepedeki yuvalarını hazırlıyorlar. Manchester United şu anda 8. olsa da, Fulham'la Old Trafford'da yapacağı bir maç eksiği olduğunu hatırlatalım.
İngiltere'de ilk 7 haftanın en büyük hayal kırıklığı şüphesiz ki Tottenham oldu. Modric, Gomes, Bentley, Pavlyuchenko, dos Santos gibi isimleri kadrosunda, Juande Ramos gibi bir teknik direktörü de kulübesinde barındıran Londra ekibi, 7 maçta 2 puanla son sırada bulunuyor. Önümüzdeki hafta Stoke City ile yapacağı maçı kazanmaya güçleri yetecek mi, merak konusu.

Gelelim Serie A'ya. 6. hafta itibariyle zirvede önceki senelerdeki gibi Inter oturuyor, fakat bu sefer Udinese ve Lazio ona eşlik ediyor. Eski yıldızları takımına toplayan Milan, 8. sırada. Özellikle son haftada puansız Cagliari deplasmanında kaybettikleri 2 puan, kadroda yeterince 'aç' futbolcu olmadığının kanıtı niteliğinde.
Eski yerini tekrar almaya çalışan Juventus, 6 maçta 2 galibiyetle 11. sırada. Ranieri'nin tahtı sallanmaya başladı. Düşme hattında Bologna, Reggina ve Cagliari üçlüsü yer alıyor. Özellikle Cagliari'nin bu sezon düşmekten kurtulması oldukça zor gözüküyor.

Fransa'da 8. hafta itibariyle değişen bir şey yok: Lyon lider. Fakat hemen arkasındaki isim oldukça şaşırtıcı: Toulouse. Geçen sezon düşmekten son anda kurtulan, üstüne üstlük yazın en önemli oyuncuları Elmander ve Emana'yı elden çıkaran Toulouse, Gignac'ın liderliğiyle birlikte Ligue 1'de 2.lik koltuğunda oturuyor.
Gerets'in Marsilya'sı 4 galibiyet 4 beraberlikle ligin tek namağlup takımı ünvanını taşıyor. Aynı zamanda bir Gerets takımından bekleneceği üzere, ligin en çok gol atan ekibi. Özellikle ilk hafta oynadıkları 4-4 sonuçlanan Nice maçı, Fransız futbolseverlere haftanın özetinde izleyemeyecekleri kadar çok gol izletti. Diğer bir şampiyonluk adayı Bordeaux ise, 5. sırada.
Düşme hattında Lorient, "Mevlütlü" Sochaux ve Le Havre bulunuyor.

6. haftası geçilen İspanya'da geçen sene Koeman'la tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren Valencia, bu sezon Emery ile doğru yolu buldu. 16 puanla zirveyi Villareal ile paylaşıyorlar. 3. Sevilla'nın arkasından, favoriler Barcelona ve Real Madrid sıralanıyor.
Düşme hattında "Ersen Martinli" Huelva, Gijon ve "Aureliolu" Betis bulunuyor. Özellikle Betis'in Villareal'le yaptığı maçın özetini izledim. Kesinlikle Betis'in 3 puanı alıp götürmesi gerekiyordu. Yakında sonunculuktan kurtulacaklardır.

7. haftası oynanan Almanya'da ise, ilk iki oldukça ilginç. Martin Jol'ün Hamburg'u birincilik koltuğunda, ligin yenisi Hoffenheim ise ikinci. Stuttgart, Leverkusen ve Schalke ise bu takımların hemen ardından sıralanıyorlar.
En büyük şampiyonluk adayı Bayern Münih ise 11. sırada, Köln'ün hemen altında. Klinsmann'ı hala kovmayan Münih yönetimi, bakalım sabrının karşılığını alabilecek mi? Ama bu tabloda Klinsmann'dan daha büyük suçu olan biri var: Rensing. Bochum maçında yediği son gol, sezon boyunca yediği ve yiyeceği gollerin yansıması.
Düşme hattında "Çağdaş Atanlı" Cottbus, Frankfurt ve Mönchengladbach bulunuyor. Frankfurt kendini oradan kurtaracaktır. Cottbus ve Gladbach'ın sene sonunda gidişi ise, hiçbir futbolsever için sürpriz olmaz.

Avrupa'nın 5 büyük liginde de, Turkcell Süper Lig'de olduğu gibi düşüşte olan büyükler, çıkışta olan "Anadolu Takımları" var. Bunlar futbolu güzelleştiren şeyler. Bakalım, zirvede bulunan sürpriz isimler sene sonuna kadar bu tempoyu koruyabilecek mi, yoksa birer "Ersun Yanal takımı" edasıyla yerlerini yavaş yavaş favorilere mi bırakacaklar...

Hiç yorum yok: