Birkaç sezon önce, boğa fizikli bir Brezilyalı, Inter formasıyla fırtına gibi esiyordu. Frikikten, kafayla, ayakla, voleyle onlarca gol izletti bize. Herkes, yeni bir yıldızın, belki de dünyanın en iyi oyuncusunun gümbür gümbür geldiğini düşünüyordu. İşte tam o anda, oyuncu karakterinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bu Brezilyalı'yı, gereksiz siniri ve alkol bağımlılığı bitme noktasına getirdi. Bunun sonucunda, geçen sezonun büyük bir kısmını Sao Paolo'da kirada geçirdi.
Bu sene Mourinho'nun gelişi, onun için de yepyeni bir başlangıçtı. Geçmişini ve kötü huylarını geride bırakabilirse, Mourinho'nun ona yeni bir şans vereceğini, ve bu şansı kötü kullanırsa futbol kariyerinde büyük bir düşüş yaşayacağının da farkındaydı, farkında olmalıydı. Nitekim haftasonu oynanan Genoa maçına kadar, Adriano kendisine verilen şansı kötüye kullanmadı. Sorumluluk aldı, goller attı, takımına yardımcı oldu. Bir yeniden doğuşa tanık olduğumuzu düşünenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Fakat Genoa maçından sonraki gün, Adriano, hemşehrisi Ronaldinho ile birlikte gecenin köründe bir gece klübünden çıkarken yakalandı.
Genoa maçındaki kötü performansının üstüne bu davranışı, medyada Mourinho'nun onu sonraki maçlarda ilk 11'e sokmayacağı dedikodularına yol açtı, ki Mourinho'nun gözünden bir kere düştün mü, bir daha o yerini kazanmanın ne kadar zor olduğunu defalarca gördük.
Fiziği ve tekniği ile, belki de bu jenerasyonun sayılı oyuncularından biri olabilecek bir potansiyele sahipken, bunu bu kadar kötüye kullanmak gerçekten zor. Adriano, son şansını mı tepti, yoksa bu sefer gerçek bir tövbe edip kendini futbola mı adayacak, göreceğiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder