2,5 ay önce uzun uzun bir Wigan Athletic analizi yapmıştık burda. Bu kadar kısa sürede bu denli değişiklikler beklemiyorduk tabii. Emile Heskey Aston Villa'ya transfer olduğunda bize şaşırma fırsatı vermeden Mido'yu kiraladılar. Wilson Palacios gibi bir genç yeteneği nasıl olur da satarlar diye düşünürken Copa America 2007'de 3 maç canlı izleme fırsatı bulduğum, gol atamamasına rağmen savaşçı oyunuyla beğendiğim Kolombiyalı genç forvet Hugo Rodallega'yı kattılar kadrolarına.
Transferin son gününde de boş durmadılar. Aylar önce Avrupa kupalarında oynayacağım diye tutturup adını türlü transfer dedikodularının içine sokan Charles N'Zogbia takımın bu sezonki iyi formuna kandı ve Wigan'ı sürekli Avrupa kupalarında yer alan bir kulüp sandı galiba. Gelir gelmez "Avrupa'ya gidebiliriz." açıklamasıyla da bu konudaki açlığını bir kez daha gözler önüne sermiş. Newcastle altyapısı ürünü olan N'Zogbia'yu ofansif bir oyuncu olarak tanıdık, biraz zorunluluk biraz da pozisyon için uygunluğu sayesinde sol bek olarak görüyoruz onu bir kaç senedir. Daha 22 yaşında olan bu genç adam Wigan'da çok kalmaz. Wigan gibi al-sat yapmaya müsait bir takımdan herhangi bir Avrupa Ligi'nin kalburüstü bir takımında bulur kendini bir kaç seneye. N'Zogbia karşılığında Newcastle'ın yolunu tutan Ryan Taylor ise defans-ortasaha ayırmaksızın kanatları rahatlıkla emanet edebileceğiniz türden bir oyuncu. Adı biraz eskimiş gibi gözükse de daha yaşı 24. Transferi kârlı kapatan Wigan gibi gözüküyor ama N'Zogbia'nın vurdumduymaz tavırları devam ederse Steve Bruce ile papaz olması uzun sürmez.Küme düşmedik diye havaya girmez, yeni transferlerle de uyumu sağlarlarsa Avrupa'ya çok uzak değiller. E bir de N'Zogbia varsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder