
76 yıllık mazisiyle Premier Lig'in en
genç kulübü konumunda
Wigan.
Premier Lig'deki 4. sezonlarını yaşıyorlar. Ligdeki ilk deneyimlerinde
10. olup
, ardından düşmekten son anda kurtularak
17. ve geçen sene de
14. olarak tamamlayan
Wigan'da bu sene hedef ilk 10. Sezona
Amr Zaki bombasıyla başlamalarına rağmen aldıkları istikrarsız sonuçlarla küme düşme hattının hemen üstünde
17. sırada buldular kendilerini. Daha yukarılarda bitirecek kapasitede olduklarından eminim.

Kalede
Chris Kirkland gibi fizik olarak kaleciliğe pek yakıştıramadığım, ama yedeklikle geçen
Liverpool kariyeri sonrasında as kalecisi olmasıyla kendini geliştiren ve bir kaleci için daha başlangıç yaşında olan bir eldiven. Arkasında 36'lık
Michael Pollitt ile Türk pasaportu taşıyan
Richard Kingson (Faruk Gürsoy) var.
Kadronun geniş olmaması en büyük sıkıntılardan. Özellikle defansif anlamda yanlızca 6 oyuncuya sahip olmaları bunun bir göstergesi. Sağ bekte yılların eskitemediği hala 32'sinde olan
Ajax ve
Chelsea gibi iki referansı bulunan
kaptan Mario Melchiot var. Sol bekte daha önce
blogdaki bir yazımda dikkat çektiğim takımdaki 2
Honduraslı'dan biri
Maynor Figueroa ve sakatlıklarla boğuşan
Erik Edman var. Çok alternatifli olmasada defansın kanatları sağlam. Peki 2 stoperle bu sezon nasıl bitecek?
İngiltere doğumlu
Barbadoslu Emmerson Boyce ve takımdaki en beğenmediğim isimlerden olan ve
Newcastle'ın defansif manada yıllardır yaşadığı sorunlarda başrolde olduğunu düşündüğüm
Titus Bramble ikilisi çift stoper olarak oynuyorlar. Ön liberoluğunun yanında stoper olarak da görev alabilen
Avusturyalı dev
Paul Scharner da bu ikilinin yedeği konumunda.

Ortasahanın ortasındaki ikili istikrarlı.
Honduraslılar'ın yeteneklisi
Wilson Palacios ve
Teesside'ın asi çocuğu
Lee Catermole. 22 yaş ortalamalı bu ikilinin, özellikle de
Palacios'un geleceği parlak.
Manchester United'ın da transfer listesinde bulunan 23 yaşındaki
Ekvadorlu Luis Antonio Valencia takımın en etkili isimlerinden. Sağ tarafı kaptanıyla birlikte çok iyi kullanan
Valencia'nın
Wigan kariyeri kısa zamanda noktalanacağa benziyor. Sol tarafta durum biraz karışık. 2. kaptan
Kevin Kilbane biraz daha arka planda. Takımın en yeteneklisi
Gallerli Jason Koumas ve
Fildişi doğumlu
Fransız Olivier Kapo sakatlıkların da etkisiyle dönüşümlü oynuyor gibiler.
Jason Koumas'ı kanatta oynatmak onu harcamak oluyor esasında. Oyun görüşü çok yüksek ama çift forvetten vazgeçmeyen
Steve Bruce çift forvet artı 10 numara oynatamayacağı için sol açık onun için en iyi yer olarak gözüküyor.
Olivier Kapo ise biraz maç seçiyor ama bu, takımın önemli dişlilerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Komple ortasaha tanımına uygun
Michael Brown ve
'Hızlı Hollandalı' Daniel De Ridder takımın ortasahadaki alternatifleri olarak göze çarpıyor.

Stilini hiç bir zaman beğenmediğim 30'luk İngiliz
Emile Heskey ve belki de adada yılın en beklenmedik transferi diyebileceğimiz Mısırlı
Amr Zaki çift forvet olarak sahaya çıkıyorlar ve
Henri Camara neredeyse her maç son 10 dakikasında oyuna giriyor. Tek başına post olabilecek adam
Amr Zaki takımı sırtlayan isim konumunda. Ligde atılan
13 golün
8'inin altında imzası bulunan
Mısırlı,
Steve Bruce'u da kurtaran isim konumda.
Takımın en dikkat etmesi gereken nokta ise belli. Zaki'nin dışında gol atan sadece iki isim var. Valencia ve Heskey... 11 oyuncunuzdan yalnızca 3'ünün skora katkı yapmasıyla bir yerlere gelmek zor. Ortasahadan sürpriz golcüler çıkmalı hatta duran toplarda defans elemanları da skor yapmalı.
2001'de başında 8 maça çıktığı Wigan'la 2007'de tekrar buluşan Steve Bruce bu sefer 40 maçı buldu. Daha 48 yaşında ve hedefi bir büyüğü, özellikle de Manchester'ı çalıştırmak. Bunun için aşması gereken yolları Wigan'la aşabilir. İlk hedef geçen sezon toplanılan 40 puanı geçmek... Hocaya da futbolculara da inancım tam. Sakatlıkları minimum düzeyde tutabilirlerse hedefe yakınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder