14 Şubat 2009

Sun-Cactus-Feast

Her basketbolseverin hayallerini süsleyen hatta Amerika ile olan saat farkı yüzünden bütün uyku düzenimizin bozulmasına sebep olan bir haftasonu... Şubat’ın ortasına gelen bu haftasonunda dışarıda soğuk bir hava varken içimizi ısıtan, sabahın ilk saatlerine kadar gözümüzü kırpmadan izlediğimiz, NBA organizasyonun düzenlediği müthiş bir şölen…
Geçen sene New Orleans’ta düzenlenen şöleni hatırlatarak başlamak istiyorum yazıma...

New Orleans 2008

Rookie-Sophomore

Açıkçası bu maçtan benim aklımda kalanlar ne smaçlar, ne de paslardı.. Bu maçta akılda kalan tek bir şey vardı oda Daniel Gibson‘un 11/20 üçlük isabetiyle 33 sayı kaydederek MVP olmayı başarmasıdır. (Aynı zamanda bu Rookie vs. Sophomore maçları tarihinin bir maçta en fazla 3 sayı atma rekorudur. Önceki rekor 7 üçlükle Kyle Korver’ a aitti.)

Allstar Cumartesi

Herkes bu konuda fikir birliğine varmıştır ki o gecenin en renkli ve en eğlenceli ismi Dwight ‘The Superman’ Howard olmuştu.. Önceki sene haksızca elendiği yarışmaya Superman peleriniyle damgasını vurmuştu ( Ama smacı vuramamıştı :P ) Dwight Howard demişken onun bir üst versiyonu Shaq'ın da ayakkabılarını unutmamak gerekir.
Üçlük yarışmasında ise önceki senede olduğu gibi Kapono zorlanmadan kazandı.. Asıl heyecan verici olan final turunda aldığı 25 puanla üçlük yarışması final turunda en fazla puan alan oyuncu rekorunu egale etmesi olmuştu. (Önceki rekor 1986’da Mark Price’ a aitti.)

Allstar Night

Dirk Nowitzki topu yavaşça aldı ve potanın altına geldi topu oyuna soktu. Fakat bir terslik var gibiydi suratında, o All-star coşkusu kalmamıştı... Neden mi? Sizin üzerinizden de 2.06 boyunda 122 kilo bir oyuncu smaç vursa emin olunki sizin de keyfiniz kaçardı… Kuşkusuz ne kadar bazıları tarafından sevilmese de (bu gruba ben de dahilim) Lebron geçen sene Allstar MVP’si olmayı fazlasıyla hak etti... Byron Scott'un geçen sene Chris Paul’e neden fazla süre verdiğine kızanların ise bu seneki All-Star'da Phil Jackson‘un onu hiç oturtmadan oynatmasını isteyeceklerinden eminim..


Phoenix 2009

Geçen seneye bir göz attıktan sonra bu seneki All-Star’daki tahminlerime geçiyorum. (Bu yazı bir kanıt oluşturacağından dolayı tahminlerimde duygusal olmak yerine mantıklı olmayı seçiyorum :) )

Rookie-Sophomore

Yazarın Tahmini

Kazanan: ÇAYLAKLAR
Mvp: O.J. Mayo


Bu organizasyon düzenlendiğinden beri çaylakların hiç kazanamadığını göz önünde bulundurursak ikinci yılını geçiren oyuncular bu yıl da favori. Bir gerçek var ki, çaylaklar bu sene de kazanamaz ise bir daha asla kazanamaz. Çaylaklarda iki İspanyol oyuncunun bulunması ise İspanya'nın yeni jenerasyonunun ne kadar iyi olduğunun bir kanıtı. Smaç yarışmasında izleyeceğimiz Rudy’nin bu maçtaki performansı ise dikkat edilmesi gerekenler arasında. Çaylaklar için asıl önemli performans ise bence O.J. Mayo’nunki olacaktır. Lisede sorunlu bir öğrenci olmasına rağmen NBA’de Memphis takımında aldığı sürelerle sürdürdüğü gelişimini bu maçta en üst seviyete çıkarmak isteyecektir. İkinci yıl oyuncularında ise Kevin Durant’ın performansı belirleyici olacaktır.

Allstar Cumartesi

Her zamanki gibi yetenek yarışması bizim için bir ısınma turu olucak gibi gözüküyor bu sene de. Jameer'in sakatlığı öncesinde favori olarak görülen Parker’ın tek rakibi Jameer’in yokluğunda yarışacak olan Mo Williams olacak gibi duruyor.
Bence bu gecenin tek tartışılmayacak konusu Kapono olacaktır. Bu sene de kazanırsa bu yarışmanın gelmiş geçmiş en başarılı oyuncularından biri olduğunu herkese kanıtlamış olacak ve bunun için elinden geleni yapacaktır.. Tek dezavantajı geçen senelerde Peja’nın yaşadığı 3. senesinde şampiyon olma stresi olacaktır. [Üçlük yarışması tarihinde bunu başaran sadece 2 oyuncu var: Larry Bird (1986-88), and Craig Hodges (1990-92).] Eğer Kapono bu sene de kazanacak olursa adını bu iki oyuncunun yanında NBA tarihine yazdırmış olacak.

İşte bu yarışma da bittikten sonra gecenin en beklenti dolu en heyecanlı en sürpriz bölümüne geldik... Bu sene hiçbir oyuncu videosunu Youtube da yayınlamadı… Hiçbirinin ne yapacağı konusunda bir fikrimiz yok.. Evimizde ‘10’ numaralı kartonlarımızı hazırlamaktan başka bir şey yapamayız bu durumda. Smaç yarışmasında aslında üç oyuncuyu daha önceden izledik. Hatta iki oyuncunun bu yarışmayı kazandığına tanıklık ettik. (Nate Robinson'unki ne kadar ‘şike’ ile olsa da..) Bu yüzden ne yapabildikleri hakkında biraz bilgimiz var. Bunların içinde tek izlemediğimiz oyuncu ise ‘Beyazların Gururu’ İspanyol Rudy Fernandez.. Bu dört oyuncuyu teker teker incelemek gerekirse:

Dwight Howard : Geçen senenin gönüllerimizde taht bırakan o neşeli adamı bu sene ne yapacak açıkçası en merak edilen konu. Geçen seneki yarışmalarda aklımızda kalan smaçları ise 3 metre 60 cm‘ye yapıştırdığı etiket smacı ve unutulmazlar arasına giren Superman smacı.

Nate Robinson : Smaç yarışmasının Spud Webb'den (1.70 m) sonra en kısa şampiyonu kendisi. Boyunun verdiği estetik görünüm avantajını Andre Iguodala‘ya karşı çok iyi kullanmıştı. Bir smacını 17. denemesinde yaptığınıda göz önünde bulundurursak bu iki dakikalık sınırlama en çok onu zorlayacak gibi gözüküyor. Aklımızda kalan en iyi smacı ise Spud Webb forması ile formasını giydiği oyuncunun üzerinden yaptığı smaçtı.

J.R. Smith : Rudy Gay'ın sakatlanmasından sonra yarışmaya dahil edildi. Bence katılması biz basketbol severler açısından çok daha iyi oldu. Onun maçlardaki uçuşlarına şahit olarak açıkçası bu yarışmada ne yapacağını merakla bekliyorum. 2005 yılında katıldığı yarışmada belki biraz heyecan belki de şanssızlıktan dolayı kötü bir performans sergilemişti. Akılda kalan en güzel smacı ise (bence smaç yarışması tarihinin en iyi 10 smacı arasına girer) havada topu belinin arkasından geçirip yaptığı smaçtı.

Rudy Fernandez : Olimpiyat tarihin en unutulmaz iki smacını söyleyin desem ilk sıraya Vince Carter’ı koyarsınız kesin. Peki ikinci sıraya kimi koyardınız ?? Howard’a sorsak bence Rudy’nin Pekin'deki smacı diyecektir (İronik bir smaç yarışması değil mi?). Bu yarışmada bir sürpriz yapar mı bilinmez ama o herkese artık beyazların da zıplayabildiğini gösteren nadir adamlardan bir (Brent Barry ile birlikte)...

Allstar Night

Yazarın Tahmini

Kazanan: BATI
Mvp: Chris Paul

Bu sene çok daha çekişmeli bir All-Star izlemeye hazır olun. Ne kadar biz rakip değiliz deseler de son yıllardaki Kobe-Lebron çekişmesi bu sene daha da alevlendi ve bu All-Star'a da yansıyacaktır. Fakat su götürmez tek gerçek varki All-Star (geçen sene maalesef gördüğümüz gibi) o koca adamsız olmuyor. Shaq All-Star’a çok farklı bir anlam çok farklı neşe katıyor.. Gerek giydiği ayakkabıları gerekse bacak arası hareketleri, crossoverları yüzümüzde büyük bir gülümseme bırakıyor. Hiç kimse bu maçın sonucunu merak etmiyor, bu maçta kimin kaç sayı atacağı da önemli değil zaten.. Bu oyuncuların neler yapabildiklerini hepimiz biliyoruz.. Önemli olan bu kadar yıldızın aynı anda sahada olduğunu görmek ve bu durumdan büyük bir haz duymak…

TAKE YOUR SEAT, HAVE FUN!!!

ALPTUĞ ATASOY

Hiç yorum yok: