Çoğu futbolseverin 1995-2001 yılları arasında giydiği
Manchester United formasıyla hatırlayacağı
Andrew Alexander Cole, birkaç gün önce yaptığı açıklamayla aktif futbol yaşantısına nokta koyduğunu açıkladı. Futbolu bırakmadan önceki son durağı olan
Nottingham Forest'ta yedek kalması üzerine, kulüp yönetimi ile yaptığı görüşmeden sonra kontratını fesh eden
Cole, yaptığı açıklamada:
"Hayalimdeki son bu değildi." itirafında bulundu. Fakat kariyerindeki hiçbir adımdan pişman olmadığını, çocukluk hayallerine kavuştuğunu da ekliyor. Hayallerini gerçekleştirdiği süre zarfında 12 farklı takımda oynayan
Cole'un kariyerine bir göz atalım...
1992/1993 sezonunda
Bristol City'de oynadığı
40 maçta
21 gol attıktan sonra,
Premiership kulüplerinin dikkatini çeken
Andy Cole,
1.75 milyon pound'a
Newcastle United'a transfer oldu.
93-95 yılları arasında
Newcastle United'da forma giydi. Bu süre içinde
84 maçta attığı
64 gol ile, yakalaması zor bir yüzdeye imza attı.
Ocak 95'te, ani bir kararla
7 milyon pound'a
Manchester United'a transfer olması, ona İngiltere'nin en pahalı oyuncusu sıfatını kazandırıyordu. Her ne kadar bu sıfatı 5 ay sonra
Bergkamp'a kaptırsa da, bu miktar
Alex Ferguson'un ona olan güvenininin en büyük kanıtlarından biri.
Kariyerinin altın yıllarını bu forma altında yaşayan
Cole, oynadığı
195 maçta
93 gol atması bir yana,
Ipswich'le yapılan ve
9-0 tamamlanan maçta
5 gol birden atarak rekorları alt üst etti. Bu gollerin çoğunda
Trinidad&Tobagolu Dwight Yorke ile kurduğu ortaklığın büyük payı vardı. Öyle ki,
Dwight Yorke hakkında şöyle bir demeç vermişti:
"Size zıt karakterde birisiyle birlikte oynuyorsanız bunun her zaman işe yarama ihtimali vardır. Ben sahanın en ilerisinde oynamaktan hoşlanıyorum. Dwight ise forvet arkasına çekilmekten hoşlanıyor. O benim ne istediğimi biliyor, ben de onun ne istediğini biliyorum."
Manchester United ile
Federasyon Kupası,
Şampiyonlar Ligi ve
Premier Lig'i kazandı. Tüm bu başarılardan sonra,
2000-2001 sezonundan sonra
Cole ile
United'ın yolları ayrıldı. Kariyerinde
Blackburn ile yeni bir sayfa açmıştı.
Blackburn'de oynadığı 3 sezonda
83 maçta
27 gol atan
Cole'un kariyerinde, bu noktadan sonra keskin bir düşüş başladı.
Blackburn'den sonra sırasıyla
Fulham,
Manchester City,
Portsmouth ve
Birmingham'da oynayan
Cole,
Fulham'da attığı
12 gol dışında etkili bir performans sergileyemedi.
2007/2008 sezonunda, eski takım arkadaşı
Roy Keane'in ona bir şans vermesi üzerine
Sunderland'a transfer olan
Cole,
Premier Lig'in temposunu artık kaldıramadığını bir kez daha gösterdi. Sadece
7 maçta forma giyen
Sunderland,
Cole'un
Premier Lig'deki son durağı olacaktı.
Kiralık olarak
Burnley'de geçirdiği dönemde attığı 6 gol, kariyerinin son golleri olacak, kariyerinin son durağı olan
Nottingham Forest'ta
10 maçta gol atamayarak, parlak kariyerini ona yakışmayan bir son ile tamamlayacaktı.

Kariyeri boyunca
15 kere giydiği
İngiltere Milli Takım formasıyla da fazla etkili olamayan
Cole, bu
15 maçta sadece
Arnavutluk'a karşı
1 gol atabilmişti.
Milli takımdaki bu kötü performansa zıt olarak,
Premier Lig'de attığı
187 golle,
Alan Shearer'ın ardından
Premier Lig'in en çok gol atan ikinci oyuncusu olacaktı.

Tüm bu başarılarından sonra, kariyerine yeşil sahalarda mı devam edecek, yoksa bambaşka iş kollarına mı el atacak hep beraber göreceğiz. Son olarak,
Cole'un attığı, futbol sahalarında görülebilecek en organize gollerden biri ile yazıyı noktalayalım. İşte
Cole&Yorke ortaklığının
Manchester'ın
Barcelona ile yaptığı
Şampiyonlar Ligi maçında ortaya çıkardığı, en muhteşem ürünlerinden biri: