11 Aralık 2008

Şampiyonlar Ligi Grup Maçları

Bu hafta içi, Şampiyonlar Ligi gruplarında 6. maçlar oynandı. 15 Eylül'de başlayan maçlar, 10 Aralık'ta son buldu. Uzaktan bakıldığında gruplardaki ilk 2'lerdeki sürpriz takım sayısı yok denecek kadar az. Grup elemeleri sonrası, gruplara teker teker göz atalım:
A Grubu

Roma 12
Chelsea 11
Bordeaux 7
Cluj 4

Roma, Chelsea, Bordeaux ve Cluj'dan oluşan grubun ilk haftalarında, Cluj'un aldığı sonuçlar uzun uzun konuşulmuştu. Hatta gruptan bile çıkabileceği söyleyenler bile olmuştu. Fakat son 4 maçta puan alamaması, Romanya takımının Avrupa defterini kapatmasını sağladı. Kalan 3'lü ise, beklendiği gibi dizildi. 2006'dan beri her sene Galatasaray'ın rakibi olmaya yemin etmiş Bordeaux, bu sezonu da boş geçmek istemediğinden 3. olarak yoluna UEFA Kupası'ndan devam edecek. Acaba kaçıncı turda eşleşecek Galatasaray ile Bordeaux?
Ligde kötü durumdaki Roma, dönüm noktası sayılabilecek olan maçta kendi evinde Chelsea'yi mağlup edince, grup birinciliğini elde etti. Tabi ki bu puan farkında, Chelsea'nin Bordeaux deplasmanında kaybettiği 2 puanın da etkisi büyük. Bu gruptan yarı final ötesine geçebilecek tek takım Chelsea'ymiş gibi gözüküyor.


B Grubu

Panathinaikos 10
Inter 8
Werder Bremen 7
Anorthosis 6

Son haftaya kadar hiçbir takımın yerinin belli olmadığı, heyacan dolu bir gruptu B Grubu. 4. torba takımı Anorthosis Famagusta, bu gruba çok büyük bir tat kattı. Son hafta işleri rast gitse, şu an Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam edebilirlerdi. Fakat Panathinaikos'tan aldıkları mağlubiyet, onları bir anda grup 4.lüğüne itti.
Panathinakos'a bir parantez açmak gerekiyor. Werder Bremen deplasmanından aldıkları şok galibiyet bir yana, kendi evinde puan kaybetmekten hiç hoşlanmayan Mourinho'nun takımını da Giuseppe Meazza'da mağlup etmeyi başardılar. Bu galibiyetlerden sonra grup liderliğini ele geçirmeleri sürpriz olmadı. Henk Ten Cate'yi tebrik etmek gerekiyor.
Inter ise topladığı 8 puanla grupta 2. sırada yer alıyor. Son maçında kötü futbol oynarak Werder'e mağlup olmaları, onlara grup liderliğine mal oldu. Bu mağlubiyette Avrupa defterini erken kapatmak istemeyen Werder'in hırslı oyununun da payı büyüktü şüphesiz ki.
Mourinho'nun Inter'i, bu grubun ilerleyen turlardaki tek temsilcisi olacaktır...


C Grubu

Barcelona 13
Sporting Lizbon 12
Shaktar 9
Basel 1

Uzay takımı Barcelona'nın olduğu bir grupta, birincilik için başka bir ihtimal olamazdı. Zaten, daha 5. maçtan grup liderliğini garantileyerek son maça yedek kadroyla çıkma lüksüne kavuştular. Bu karar onlara Camp Nou'da alınan bir mağlubiyete mal olsa da, Barcelona'nın bu sene kupanın en büyük adayı olduğu kesin.
Kalan takımlar; Shaktar, Basel ve Sporting Lizbon arasında da büyük bir çekişme olmadı. Daha son maçlar oynanmadan Lizbon'un 2.liği, Shaktar'ın yoluna UEFA'dan devam edeceği ve Basel'in bu kupa için yeterli kadroya sahip olmadığı anlaşılmıştı. Turnuvanın en çekişmesiz grubu sıfatını hakeden C Grubu'nun, 2008-2009 La Liga ve Şampiyonlar Ligi Şampiyonu'nu bünyesinde barındırmış olması oldukça muhtemel.


D Grubu

Liverpool 14
Atletico 12
Marseille 4
PSV 3

4. torbanın açık ara en güçlü takımı Atletico Madrid'in, uzun süre hasret kaldığı Şampiyonlar Ligi'ne dönüşü muhteşem oldu. Grubu namağlup bir şekilde 2. olarak tamamlayan Atletico'nun, Anfield'daki haksız penaltı olmasa grubu Liverpool'un önünde bitirmesi işten bile değildi.
Grubun favorisi Liverpool ise yine fazla zorlanmadan lider tamamladı grubu. Marsilya ve PSV deplasmanlarında alınan galibiyetler, bu gruba bir boy büyük olduğunu açıkça gösterdi. Bu sene uzun süre sonra ligde iyi giden Liverpool, Premier Lig şampiyonluğu kazanabilecek duruma gelmesi halinde, taraftarın da takımın da Premier Lig'i daha çok önemseyeceğini tahmin etmek zor değil.
Kalan iki takım, Marsilya ve PSV, UEFA bileti için mücadele etti. Fakat 2 sene önceki bomba kadrosundan eser kalmayan PSV, aksine sene başındaki transferlerle kadrosunu oldukça güçlendirmiş Marsilya'ya karşı direnemedi. Grubu 3 puanla son sırada tamamlayarak, senenin en kötü Şampiyonlar Ligi performanslarından birine imza attılar.
UEFA'ya giden Marsilya'nın oynayacağı bir yarı final, bana göre sürpriz olmaz. Tabi ki Gerets, atağa dayalı oyun düzenini daha makul bir hale getirirse. Ligue 1'de bile her maçta gol yiyen bir takımın Avrupa'da tutunabilmesi için, defansına çok daha dikkat etmesi gerekiyor.


E Grubu

Manchester United 10
Villareal 9
Aalborg 6
Celtic 5

Geçen senenin şampiyonu Manchester United, 6 maçta 10 puan toplayarak beklentilerin nispeten altında kaldı. Onun hemen ardından gelen Villareal ise, iki senedir La Liga'da aldığı iyi sonuçların tesadüf olmadığını göstererek, Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam etme şansı kazandı. Porto ayarında bir kura çektiği takdirde, çeyrek veya yarı final oynaması için bir engel yok.
Grubu sürprizini ise, Danimarka'dan gelen 4. torba takımı Aalborg yaptı. Fikstür ve saha avantajını çok iyi kullanan Aalborg, son maçında yedek kadroyla çıkmış olan Manchester United'dan Old Trafford'da 1 puanı alarak, UEFA biletini söke söke aldı. Danimarka'da topladığı 4 puan ise iklim avantajını ne kadar iyi kullandığının bir göstergesi.
Grup sonuncusu Celtic, İskoç Ligi'ndeki rekabetsiz yapıdan nasibini aldı. Ligde sadece formaları bile maçları kazanmaya yetiyor, fakat iş Şampiyonlar Ligi'ne gelince, tempo ve kaliteye ayak uydurmaları oldukça zor oluyor. Son hafta kazandıkları Villareal maçı bile, onları UEFA'ya taşımaya yetmedi.
Manchester United'ın geçen seneki başarısını tekrarlaması biraz zor görünse de, en azından bir final oynaması kimse için sürpriz olmaz.


F Grubu

Bayern Münih 14
Lyon 11
Fiorentina 6
Steaua 1

Fiorentina'nın bu grupta dengeleri değiştirebileceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Fakat Mor Menekşeler, pek de etliye sütlüye karışmadan, grubu 6 puanla 3. sırada bitirebildi. Bayern ve Lyon beklendiği gibi ilk iki sırayı paylaştı. Son maçta, Bayern deplasmanda Lyon'u 3-2 mağlup ederek grup liderliğine de oturmuş oldu.
Galatasaray'ı eleyen cengaver Steaua ise bu lige biraz ufak geldiğini açıkça gösterdi. Bu sezonki grup aşamalarında en az puan toplayan takım oldular. 6 maçta sadece Fiorentina deplasmanında alabildikleri 1 puanla bitirdiler grubu. Yola devam etme hakkı kazanan Bayern ve Lyon'un çeyrek finalden öteye gideceklerini zannetmiyorum. Fiorentina ise kadro kalitesi olarak UEFA Kupası'na ağırlığını koyabilecek bir yapıya sahip olsa da, Avrupa'daki kötü performansı da düşündürücü bir unsur.


G Grubu

Porto 12
Arsenal 11
Dinamo Kiev 8
Fenerbahçe 2

Türkiye'yi en çok ilgilendiren bu grupta, beklentileri karşılayamayan takım Fenerbahçe oldu. Grup maçları boyunca galibiyet alamayarak 2 puanla sonuncu olan temsilcimiz, Emirates'teki beraberlik dışında kayda değer bir oyun sergileyemedi.
Soğuk iklim avantajını kullanmayı başaran takımlardan biri olan Dinamo Kiev'in, kendi evinde aldığı 4 puan UEFA biletine giden yoldaki en önemli yardımcısı oldu. UEFA'da bir iki tur sonra elenmeleri sürpriz olmayacaktır.
Porto, son maçta genç Arsenal'e karşı aldığı galibiyetle grup liderliğine oturdu. Şu anda tüm grup ikincilerinin kurada dört gözle beklediği bir takım konumundalar. Bakalım, kura avantajlarını kullanıp çeyrek finale geçebilecekler


H Grubu

Juventus 12
Real Madrid 12
Zenit 5
BATE Borisov 3

Doğu Avupa'dan iki temsilci bulunduran bir gruptu H Grubu. BATE Borisov ve Zenit, Madrid ve Juventus'u özellikle kendi sahalarında oldukça zorladılar. Bunda soğuk hava ve özellikle Zenit'in muhteşem taraftarının rolü büyüktü.
Kuralar çekildiğinde herkesin kolayca Madrid, Juve, Zenit, BATE şeklinde sıralayabileceği bu grupta, herkesin unuttuğu bir faktör vardı: Del Piero. Bu adam, tek başına grup liderini değiştirecek işler yaptı. Real Madrid ve Juventus arasında oynanan iki maçta üç gol atarak, Juventus'a grup liderliğini tek başına getirdi. Bu maçların dışında Juventus BATE Borisov'a iki maçta dört puan kaybetse de, grup liderliğini kaptırmadı.
Real Madrid teknik direktör değişikliği ve devre arasında yapılan takviyelerle kupa için iddialı konuma gelebilir. Fakat Juventus'un kadro kalitesi ve derinliği olarak bu kupayı kaldıracak kapasitesi yok. Bu sezon oynanacak bir çeyrek finali başarı kabul etmeliler.

1 yorum:

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
I like Lyon and I think that it will be very competitive with Puel as coach.
Regards,

http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)