15 Ağustos 2008

Premier Lig Sezon Öncesi


Büyük heyecan yarın başlıyor... Açılış 14.45 de Arsenal - West Bromwich maçıyla yapılıyor. Ligin bu sezonki yayın hakkı Digitürk'ün yeni açılan kanalı SporMax'te. Neyse gelelim takımların sezon öncesi durumlarını analize... Şampiyondan başlayalım.

Manchester United

Geçen sezona oranla çok hareketsiz bir transfer sezonu geçirdi dubleci kırmızı şeytanlar. Pique gibi bir genç yetenekten olurlarken, kadrolarına dahil ettikleri tek isim geçen sezon Panathinaikos'a kiralık verdikleri dev forvet Manucho, ki onun da kardoya girme şansı çok az. Geçen sezonu Hull City'de kiralık olarak geçiren 21 yaşındaki genç forvet Fraizer Campbell da takıma döndü ama her ne kadar Sir Alex ona güvendiğini söylese de eğer transfer dönemi bitmeden bir forvet alınırsa Campbell bu sezonu da kiralık olarak başka bir kulüpte geçirebilir. Community Shield finalinde izlediğimiz bir çok as oyuncusundan yoksun United'dan yola çıkarsak geçen sezonki defans kurgusunun bozulmadan devam ettiği ve Van der Sar formunu sürdürse bu sezon da çok gol yemeyecekleri ortada. Kaptan Neville'in iyileşmiş olması da Wes Brown'dan kurtulmak adına bir avantaj olarak gözüküyor. Orta saha anlamında Ekim'e kadar oynamaması beklenen Ronaldo dışında bir eksik göze çarpmıyor ki oynasa da bu sezonki performansı Real Madrid'le bu kadar içli dışlı olmasından sonra merak konusu. Ayrı bir yazı konusu olabilecek bu konuya burda ufaktan değinmek gerekirse Ronaldo'nun geçen sezonki performansını yakalayamacağını düşünmekteyim.
Forvet hattına baktığımız da Rooney'in de tam hazır olmamasından ötürü bütün yük Carlos Tevez'in üstüne kalmış durumda gözüküyor. Tabii Dimitar Berbatov transferi sonuçlanırsa forvet hattı da dört dörtlük kıvama gelecek ve geçen sezon da olduğu gibi United iki kulvarda da tutulması zor bir takım haline bürünecek gibi gözüküyor.

Chelsea


Makalele dışında kaybettikleri oyuncular rotasyon oyuncuları olduğu için çok büyük sorun teşkil etmeyecektir geçen sezon United'a kaybetmeye alışmış olan 'Maviler'de. Yıllardır sağ bek sorunları vardı ve Bosingwa'yla bunu aşmış gözüküyorlar. Gerçi Euro 08 deki defansif performansını çok beğenmediğim Bosingwa'ya Dani Alves stili bir sağ bek diyebiliriz. Deco transferi ise gerçekten dikkat çekici ve şaşırtıcı bir transfer oldu. Scolari'nin Portekiz Milli Takımı'ndaki klasik 4-5-1 ini sürdüreceğine inanan biri olarak Lampard'ın da takımda kalmasıyla birlikte Ballack'ın işi zor gözükmekte. Çünkü bu sistemde bu 3 oyuncunun oynaması çok zor. Ortadaki 3 lünün birini daha defansif olan Essien ve ya Mikel olucağı düşünülürse kanat oynama özellikleri de olmayan bu 3 lü Deco - Lampard - Ballack'tan biri yedek kalacağa benziyor ki bu oyuncu yüksek ihtimalle Michael Ballack olacak. Takımda defansif anlamda bir sorun gözükmemekte. Forvette de durum aynı. Şu an tek sorun ortasahanın kanatlarında. 2 mevki için yarışacak oyuncusu sayısı sadece 3. Philips gibi beğenmediğim bir atlet, Cole gibi ortada daha iyi performans verebilecek bir istikrarsız ve geçen sezon oynadığı futbolla Chelsea'de hatta üst düzey takımlarda oynayan açıklar arasında da en kötü performansa sahip olduğunu düşündüğüm Malouda gibi oyuncular ne kadar yeterli olacak merak konusu.Bu sezon onlardan beklentilerim ligi 3 ya da 4. sırada bitirecekleri yönünde. Şampiyonlar Ligi'nde ise Çeyrek Final den ötesi zor diyorum.

Liverpool

Liverpool son 5 sene gösterdiği grafikle dünyanın en ilginç takımlarından biri sıfatını hak ediyor. Sözü geçen 5 sezonda Şampiyonlar Ligi'nde 1 kez kupayı alan, bir kez finalde, bir kez ise yarı finalde elenen Liverpool, Premier Lig'de yıllardır şampiyonluğa hasret.
Transfer sezonunda şampiyonluğun 4 önemli adayı arasında en hareketlisi olan Liverpool Kewell, Crouch gibi iki yedeğiyle yollarını ayırdı, ayrıca Chelsea maçında kendi kalesine attığı efsanevi golle hiç unutulmayacak Riise'yi de AS Roma'ya yolladı. Bunun yanında Dortmund'dan Degen ve Udinese'den Dossena'yı kadrosuna katarak defansını güçlendirirken, Palmerias'tan kaleci Cavalleri'yi ve en önemlisi (aynı zamanda en pahalısı) Tottenham'dan Robbie Keane'i renklerine bağladı. Robbie Keane için ödenen 19 milyon pound otoritelerce eleştirilse de, Premier Lig izleyicileri bu oyuncunun muhteşem gollerinden birkaçını hatırlayacaktır.
Tüm bu transferlere rağmen, Liverpool'un şampiyonluk için yeterli kadroya sahip olduğu söylenemez. Her ne kadar Rafa Benitez bu kadroyu çalıştığı en iyi Liverpool kadrosu olarak gösterse de, hala Premier Lig kalitesinde bir ligde işler sıkıştığında sorumluluğu eline alıp maçı değiştirebilecek bir hücum oyuncusuna rastlanmıyor. Torres ve Gerrard bu yetenekte oyuncular olarak göze çarpsa da, Torres gereken topları alamayınca fazla etkili olamıyor, Gerrard ise atakları organize etmekle, ara sıra da uzaktan şansını denemekle yetiniyor.
Bu sezon da Liverpool taraftarları özlediği şampiyonluğa ulaşamayacak gibi gözükse de, Torres'in ve Gerrard'ın kalitesi, Keane'in sansasyonel golleri, Carragher'ın fedakârlığını takımın diğer elemanları tamamlayabilirse, son haftaya kadar şampiyonluğa gitmemeleri için hiç bir neden yok.

Arsenal

İlk 11'de düzenli olarak forma giyen takımın iki kilit oyuncusunu Avrupa'nın ekol olmuş ekiplerinden Barça ve Milan'a kaptıran Arsenal iyice gençleşen kadrosuyla başarı arayacak bu sene. Onlar da diğer büyükler gibi çok fazla adam almadılar belki ama aldıkları iki isim de gerçekten çok kaliteli ve ikisi de yaşları itibariyle gelişime açık oyuncular olarak dikkat çekiyor. Samir Nasri her ne kadar çok beğenmesem de Avrupa piyasasına etkili bir giriş yapmış bir oyuncu. Oyununun defansif yönünü geliştirmezse Premier Lig ona zor gelebilir ama Wenger'in elinde o da iyi bir oyuncuya dönüşecektir. Arsenal'in çift forvet olarak sahaya çıkması onu sıkıntıya sokacak bir etken olarak gözüküyor. Aaron Ramsey ise geçen sezonki Cardiff performansından sonra büyük kulüplerin peşinde olduğu bir isimdi. Bu sezon rotasyonda kendine yer bulabilir. Alınan oyunculara baktığımızda bölge olarak Hleb ve Flami'nin yerlerinin tam olarak doldurulduğunu söyleyemeyiz. Kalede ve defansta bir sorun göze çarpmıyor. Wenger transferin daha bitmediğini söyledi. Walcott a çok güvenmemeli ve bi açık oyuncusunu kadrosuna katmalı. Bu çok genç kadroyla ilk 2 ye girmeleri zor. Avrupada ise en azından bir çeyrek final beklentim var onlardan.

Hiç yorum yok: