11 Ocak 2009

''Üçüncü'' Büyük

Son yıllarda elle tutulur başarısı yok denecek kadar az olan bir Beşiktaş var önümüzde. Kimse itiraz edemez, herşey apaçık ortada. Bunun en büyük sorumlusunun da Yıldırım Demirören olduğu su götürmez bir gerçek. O başkan olduğundan beri istikrarlı bir düşüşte Beşiktaş fakat tüm taraftarlar bunun en fazla 'Yeter Yıldırım Demirören' diye tezahürat edebilecek kadar farkında ve yönetim bundan çok daha kötüsünü hakediyor.
Artık taraftar uyanmalı ve kulübün nereye gittiğini görmeli. Senelerdir şampiyonluğa aç, aldığı iki Türkiye Kupası ile kendini avutan, xxx hafta sonra(dikkat ederseniz 3 basamaklı) gelen liderliklere sevinen, Avrupa'da vasatın çok altında bir görüntü çizen, derbi maçlarında forvetlerinin kaleye geçmesini Oğuz Kaan Destanı haline getirecek kadar elle tutulur bir performansı olmayan bir takım haline 'getirildiler'.

Gerek sistem gerek transfer adına çok az doğru hamle yapıldı. Delgado ve Ricardinho'yu aynı takımda bulundurmanın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmak istemiyorum, görecelidir; ama bu iki oyuncuyu 2 hafta arayla transfer etmenin nasıl bir transfer politikası eşliğinde yapıldığını düşünemiyorum. Eğer amaç sükse yapmaksa, kulübün bunu yapacak yüzü olmalıdır. Kariyerinin sonlarına gelmiş, nedendir anlamam bu sene sadece Galatasaray maçı ve ondan önceki 1-2 maç iyi oynamasına rağmen süper bir sezon geçiriyormuş gibi gösterilen 35 yaşında bir Yusuf Şimşek, 1 milyon euro+Tuna Üzümcü+inanılmaz yetenekli, hızlı, gelecek vadeden Aydın Karabulut karşılığında bu takıma geliyorsa artık bu iş bizi aşar. (Ayrıca Aydın bonservisi ile verildi, Beşiktaş isterse 3 yıl içinde 500 bin euro karşılığında onu geri alabilecek, bu yönetimin onu bile yapmayı düşünecek niteliği yok o ayrı...)
Bunlar gibi birçok hata yapıldı ve yapılacaktır da. Artık herkes aklını başına almalı ve düşünmelidir. Beşiktaş artık büyüklüğünü sadece geçmişine borçludur.Bu özverili taraftar bu Beşiktaş'tan çok daha fazlasına layıktır. çKulüp toparlanmalı, olmuyorsa yönetim kendini yenilemelidir, aksi takdirde kulübün gittiği yer başlıktakini bile aratacaktır. Bunu Türk futbolunun istikbalini düşünen bir insan olarak söylüyorum: Yıldırım Demirören işte senin Beşiktaş'ın, malesef sevgili taraftarlar, sizin Beşiktaş'ınız bu!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

afferim yazı çok güzel olmuş