
Konu futbol olunca her
Polonyalı'nın bir uğramışlığı vardır
Almanya'ya. Profesyonel futbol yaşamına
Barış Özbek ve
Serkan Çalık sayesinde yakından tanıma fırsatı bulduğumuz
Rot-Weiss Essen'de başladı
Thomas Zdebel. 2 sene boyunca düzgün forma şansı bulamayan
Thomas kapağı 5 seneliğine Köln'e atmıştı. Ardından pek önemsemediğimiz ve bilmediğimiz 3 senelik
Lierse macerasından sonra,
Gençlerbirliği'nde buldu kendini.
Gençlerbirliği'nin finalde
Fenerbahçe'yi penaltılarla yenerek
Türkiye Kupası'nı aldığı sezon, onun ilk sezonuydu ve bu kupanın kazanılmasında
Ümit Karan'dan sonra en çok emeği olan isim oldu. 27 yaşında geldiği
Türkiye'den 30'unda ayrılırken lig kupası sayesinde
UEFA yüzü gören
Gençlerbirliği'nin bu sefer ligi 3. sırada bitirip
UEFA Kupası'na katılmasını sağlıyor ama kendisi bu
UEFA macerasında yer almayı değil de onun futbol hayatında çok büyük yeri olan
Almanya'ya geri dönmeyi,
Bochum'a gitmeyi tercih ediyordu. 5.5 yılı bulan
Bochum kariyerinde kaptanlığa kadar yükselen
Zdebel'den kimse 36'sında bir transfer daha yapmasını hem de bu transferin kariyerinde oynayacağı en üst düzey takım olmasını beklemezdi.
Zdebel yarım sezonluğuna Bayer Leverkusen ile anlaştı. Kadro genişliği açısından mantıklı ama çok süre bulması zor
Bayer'de.Bundan önce oynadığı takımlar arasında şampiyonluğa en yakın olanın
Gençlerbirliği olduğunu düşünürsek, değişik bir atmosfer bekliyor
Zdebel'i. Bakalım tecrübenin faydasını ne kadar görebilecek futbolda son demlerini yaşarken?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder