Turkcell Süper Lig 2008/2009 sezonu tüm tahminleri ters köşeye yatırarak Beşiktaş'ın şampiyonluğu ile bittikten sonra başlayacak olan transfer döneminin çok hareketli geçeceğini tahmin etmek zor sayılmazdı. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray'ın başarısızlığı ve teknik direktör değişikliklerine gitmeleri ve Anadolu takımlarındaki Bilica, Topuz, Özer, İsmail Köybaşı gibi 3 büyüklere fayda sağlayabilecek oyuncuların varlığı, transfer sezonundaki hareketliliğin işaretleriydi. Fakat bütün bu tahminlere rağmen transfer sezonunun beklenenden de hareketli başladığını söyleyebiliriz.
Öncelikle Fenerbahçe'den başlayalım. Bir senelik Aragones kabusunun ardından çareyi eskiye dönmekte buldu sarı-lacivertliler. Cristoph Daum her ne kadar günü kurtarmaya yönelik bir hamle olarak görünse de, sportif direktörlüğe Aykut Kocaman'ın getirilmesi, ilerleyen senelerde Aziz Yıldırım'ın kafasında ne olduğu hakkında bir fikir verebilir. Teknik kadronun takıma yabancı olmaması bir avantaj. Seneye Alex'in etkinliğinin iyiden iyiye azalacağı bir Fenerbahçe izleyebiliriz. Zaten bunun zamanı geldi de geçiyor bile. Fenerbahçe ile ilgili son bir transfer haberi verelim. Gaziantepspor stoperi Bekir İrtegün gelecek sezon çok büyük bir ihtimalle Fenerbahçe forması giyecek.
Şampiyon Beşiktaş'la devam edelim. Bugün akşam saatlerine doğru Mehmet Topuz'la anlaştığını duyurdu Beşiktaş yönetimi. Bu transferle sadece Türkiye'nin en kaliteli ortasaha oyuncularından birini almış olmadılar, aynı zamanda bu oyuncuyu ezeli rakibi Fenerbahçe'nin adeta ellerinden çalarak büyük bir transfer başarısına imza attılar. Önümüzdeki sezon Beşiktaş'ın sağ tarafında Topuz'u izleyebiliriz. Kayseri'deki gibi her topu kendi kullanmaya çalışırsa işinin zor olacağı kesin, fakat egosunu biraz törpülerse, Beşiktaş'ın sağ kanadı uzun süre emin ellerde olacak.
Beşiktaş'ın Mustafa Denizli ile devam edip etmeyeceği ise hala kesinlik kazanmış değil. Denizli'nin Çeşme'de verdiği 'Seneye de Beşiktaş'tayım.' demeci dışında hala bir resmi açıklama gelmedi. Demirören büyük bir ihtimalle elinden geleni yapıyordur sözleşme yenilemek için, ki bunu başaramaması için de gözle görülür bir neden yok ortada, tabii Mustafa hocanın özel sebepleri yoksa.
Galatasaray ise bu iki kulübe göre sezona çok daha erken başlayacak. Buna rağmen hala seneye takımın başında kimin yer alacağı bilinmiyor. Gerard Houlier'de çıkan ufak pürüzler sayesinde bu büyük dehanın kaçırılması herkesi üzse de, artık yönetimin bir an önce takımın sahibini bulması gerekiyor. Geçen sezonun başındaki Skibbe tercihinden ağızları yanmış olacak ki, acele bir tercih yapmak istemiyorlar. Fakat hem gönlümden geçen, hem de şu anda en öne çıkan aday olan Juande Ramos'u seneye takımın başında görmek isterim. Geçen sezonun ikinci yarısında Real Madrid'le yakaladığı müthiş formun %70'i bile, Galatasaray'ı bu sene şampiyon yapmaya yetecektir.
İşte üç büyüklerin bugüne kadar yaşadığı transfer maceraları böyle... Daha önümüzde 2 koca ay olduğu düşünülürse, seneye bu üç takımın da bambaşka kadrolarla girmesi sürpriz olmaz. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları, hareketli Temmuz günlerine hazırlıklı olsunlar, zira bu kadro ve teknik heyetlerle başarının gelmeyeceği geçen sezon net bir biçimde görülmüş durumda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder