Maçın 60 dakikalık bir bölümünü maç sonrası değerlendirme yazısı yazmak amacıyla izledim. Fakat Henry'nin 2. golünden sonra, maçla ilgili her türlü teknik analizin beyhude olacağını anladım, zira bu sene Barcelona'nın oynadığı oyun futbolsa, diğer takımların oynadığı oyuna başka bir isim bulmak gerekir.
Real Madrid adına ne büyük bir şanssızlıktır ki, kendileri adına "çok iyi" geçen sezonda rakipleri "insanüstü" bir performans gösteriyor. Başka zaman olsa göklere çıkarılacak Juande Ramos, şu anda Real Madrid tarihinin kara sayfalarından birinde yer alıyor. Aslında biraz daha 'Anadolu takımı'vari bir görüntüyle sahaya çıkarsa takımını, belki daha az bir farkla maçı tamamlayabilirdi Madrid.
Hakem bana göre kararlarında inanılmaz isabetli olsa da, pozisyon alışıyla sınıfta kaldı. Gerçi Barcelona'nın topu ne zaman nereye oynayabileceği belli olmadığı için, onda da suç aramak gereksiz olur. Kartlarına gereksiz yere başvurmamış olması da Türk hakemlerinin örnek alması gereken başka bir nokta.
Rıdvan Dilmen ile Ercan Taner arasındaki diyaloglar maçı daha keyifli kıldı. Rıdvan Dilmen'in futbolun içinden fakat günümüz futbolunu pek bilmeyerek yaptığı yorumlar yüzünden bile izlenebilecek bir maçtı. Zaten Rıdvan Dilmen'den başkasının Bojan'ın ismini bilmeden o koltukta oturması pek mümkün değil. Maçı, hatta sezonu özetleyen cümleyi de ilk yarıda ağzından kaçırdı Rıdvan Dilmen: "Messi ve diğerleri"...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder